19 Mayıs 2010 Çarşamba

rüzgar çok esiyor mu?

çalışmak için hep bahaneler buldum. birçok şeyi araya soktum. çalışmayı istedim ama şartları beğenmedim. şartları değiştirdim, motivasyonları artırdım. olmadı. değiştirdiklerimden ve arttırdıklarım sıkıldım. dozajlar ters tepti. farklı semptomlar ortaya çıktı. enerji topladım olmadı. dinlendim olmadı. yorgunluk sonrası yaptım olmadı.

ama hep bir istediğim var, üçüncü ya da dördüncü kat bir apartman dairesi, ya da makul bir müstakil aydınlık bir evde, güneşin çalışma masasına zor bela ulaşabileceği fakat odada rahatça gezebileceği, perdelerin özgürce salınıp, güneşle ve gölgelerle oynayabileceği fakat buna rağmen pencerelerin çarpmayacağı, uzanabilecek bir kanepenin bazen gitmek için üşenebilecek kadar uzakta, bazen de kendini atabilecek kadar yakında olması, yalın ayak dolaşmanın keyif verdiği, geniş bir salonu olan bir ortam işte. basit değil mi. bence çok basit. yani temeli varsa gerisini ben yaparım. ben bunu istiyorum. belki müzik bile yok. aklıma gelmiyor. ikircikli değil, düpe düz gelmiyor. belki iyi bir şey bu. konsantireyşın.

mesele yapman gereken bir şeyi yapmaktır. önce istemek sonra ortamı hazırlamaktır. sanki karşı maddeyi üretecek pezevenk ya. öh be.

1 yorum: