19 Kasım 2010 Cuma

Ucuz dahi olamayan edebiyat

gece, büyük bir mide bulantısı gibi pencereden sızıyor. odada yayılıp, ölüm gibi çöküyor sonra. duyulan hiçbir ses yok. gözler gelecek tek bir ışığa odaklanmış. hiçbir sesin çıkacağı yok. ağır baslar titriyor uzaklarda bir yerde. çocukluğumun sokakları akıyor boğazımdan, acı su gibi. zorla yutkunuyorum. güzel olan ya da olacak hiçbir şey gelmiyor aklıma. kapının kolunu diğer taraftan sıkıca tutan biri varmış gibi, açamıyorum. karanlık iyice iniyor odanın üstünden. sürünüp koltuğun altında bekliyorum. minderle kapatıyorum etrafı. ışık ve hava girecek kadar aralık bırakıyorum. oradan gözlüyorum dışarısını. gece ve hayat git gide küçülüyor. bir şeylerden nefret ediyorum, kızıyorum. kafamı suya sokup, masaya tekrar oturuyorum sabah olunca. bu sefer oyunu arttıracak kağıt yok elimde, izliyorum ben de. başka sesler bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyor. akşam olunca koşuyorum divana. sadece ayakları uzatmaya yarayan kocaman bir yaşam alanı. gece tekrar sızıyor pencereden. haliyle buyur ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder