11 Ekim 2008 Cumartesi

Telefon, o, eski.

Bir kafeden bir kafeye gezip duruyorlar. en sonunda sanki teleferik gibi yeşillikli ve bol tahtalı bir mekan buluyorlar. derken, neden çok geçmiyor zaman. balçovaya ait iki kişiyle birlikte yine bir miktar balçovaya ait bir kadın çıkıyor ortaya. onu görmenin heyecanı ile telefonda birini arayarak konuşmaya çalışıyor. sesini yükseltiyor. onu görsün diye. fakat bir süre hiç dikkatlerini çekmiyor. o gruba ait değilmiş gibi yürüyor kadın. sanki bir şekilde buluşmak için o grubu o eski insanları kullanmak zorundaymış gibi. ya da o eski hatıraları. beş metre kadar ilerledikten sonra kadın onu görüyor, elinde telefon saçmalamaya başlayan adam, görevini yerine getirmiş olmanın boşluğunda kalıyor bir süre. kadın yakındaki merdivenlere oturup telefonunu arıyor çantasında. karşılık vermek istiyor bir şekilde. hep uzaktan her şey işte. yakından yapılan bir şey yok. yine de uzak. karşılıklı olsalar bile zamanın renklerine bürünüyor ve sanki olmayan katı kurallara uyduruyorlar sevgileri. bulamıyor telefonu, ya da çantasında her ne aradıysa onu. sonra uzun bakışmalarla kalkıp gidiyor. uzaklaşınca sanki selçuğun en yüksek tepelerinde kalenin bir alt sokağında güneş batarken sadece siyah silüetler olarak görünen insanlar gibi, kayboluyorlar. fakat hepsinin yanında birisi olduğunu eş halinde olduklarını fark ediyor. adam elindeki mavi telefonu kızgınlıkla yere fırlatıyor, telefon bir arabanın altına girip arka kapağı yerinden fırlıyor, biraz ilerideki polis arabasının önce camını sonra aynasını kırıyor. sonra sivil polisler onu gideceği yere bırakıyorlar. geçmiş, bir gezi sonrası görülebilme olasılığının karanlık dehlizlerinde kayboluyor. gündüz vakti gece yaşanıyor. 

ve kadına kabaca bağırıyor, kendi hayvanlığında. üzgün, ve kısa cümleleriyle kalıyor ortada. siyah silüetlere bakıyor, yol uzuyor.

4 yorum:

  1. Öykü detaylı olmuş ancak hikayenin ve kahramanların kesinlikle gerçek olduğuna yemin edebilirim.Sadece kim kimdir çıkartamadım :)
    bu arada o sivil polisler
    kırmızı şahinle gelirler
    ve 35 ALA ... diyede bir plakaları vardır..

    YanıtlaSil
  2. hikaye eskiye ait abi. kırmızı tayt zamanları: )

    kırmızı kabus bi renk galiba lan. her vakit çıkıyor karşımıza.

    YanıtlaSil
  3. ha ha ha kırmızı tayt
    burçin :)
    musrafa sandal
    koruturk mahallesi
    müzik seti
    kurbanın ilk albumunun imza günü
    telsiz telefon
    migros :)
    güzel cici küçük bir cüzdan

    YanıtlaSil
  4. çok enteresan olaylar bunlar :)
    ya moruk o değil de bu zamanları bir kitap haline getirsene, balçova yayınlarından yayınlarız. ne dersin.

    YanıtlaSil