27 Mayıs 2011 Cuma

Aramızda

Her defasında işe yarayacak bir şeyler yazmak uğruna kendime söz versem de, yine de en önemli şeylerin insan davranışları, tavırları, gidişatları, dönüşatları, yerinde sayışları ve hatta çöpe atışları olduğunu düşünüp vaz cayıyorum. Bence bir insanın ne yaptığı, hayatının ne halde olduğu, merak bakımından melahatlık etmek kadar ucuz değil. Bu veri tercihleri ve hayatın nasıl aktığını bize gösteriyor. Biz de bunu öğreniyoruz. Bütün tarih kitaplarında x padişahın herhangi bir olaya nasıl tavır aldığını, y hatununu haremde nasıl ayrıcalıklı konuma getirdiğini okumamız gibi bir şey. Neyse ya, neyse ne yani. Önemli olan birazdan paylaşacağım müzik. Mutlaka bir şeyler çıkar yani. Sanat bu en nihayetinde.

Geçenlerde yatmak üzere olan kardeşim şu şarkıyı açıversene dedi. Açtım ve çocukluğumun yıldızlar içinde dönüp gözümün önüne gelen resimlerine, şimdiki duygularım ile baka kaldım. Resmen baka kaldım giden geminin ardından. Serde erkeklik vardı elbette, ağlayamadım da. "Abi sözlerini ne güzel yazmışsınız elinize sağlık" diyesim geldi. O nasıl bir hüzünlü, "nolur" temalı bakış içeren bir müzik salınımıdır. O nasıl bir ezgidir. Hayat gerçek midir. Sen gerçek misin. Gerçek miydin. Gerçekledim mi ben seni. Mutlak var mısın. Belki mi mutlak mı, birden bire kapılınır mı o pembe hayallere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder